Gizemli, huzurlu ve her köşesi kültür kokan şirin bir şehir. Eğer rotanız Marsilya’dan geçiyorsa, Marsilya’ya 25 kilometre uzaklıkta bulunan bu güzel şehre mutlaka günübirlik de olsa bir ziyaret gerçekleştirin derim. Marsilya Saint-Charles tren garından günün belirli saatlerinde seferler düzenleniyor. Gidiş dönüş yaklaşık olarak 12 € civarında tutuyor.
Fransız post-empresyonist ressam ve bizim gibi bir gezgin olan Paul Cézanne’ın doğduğu yer. Şehirde ressama ait bir çok iz görebilirsiniz. Şehrin tarihi ve kültürel bakımdan zengin olmasının bir sebebi de burjuva kesim olabilir diye düşünüyorum. Hatta Wiki’den edindiğim bilgiye göre Fransa’daki en pahalı evlerin bu şehirde olduğu söyleniyor.
Yeraltı sularıyla da ünlü olan bu şehirde bir çok çeşme görebilirsiniz ve bu çeşmeler sayesinde gönül rahatlığıyla susuzluğunuzu giderebilirsiniz. Her boş köşeye kondurdukları çay bahçelerinde bir kahve veya çay molası vermek Fransız piknik kültürünü yaşamanıza yardımcı olabilir.
Şehirde yaşadığım en güzel an ise çevresi 2 katlı evlerle dolu küçük bir meydanda otururken bir yanda çeşme kenarında öğle yemeğini atıştıran güzel bir kadın, diğer bir yanda ise Eglise Saint Jean de Malte kilisesinden gelen Organ sesi ile büyülendiğim andır.
Pek iyi olmayan Türkçe’mle daha fazla sizi sıkmadan resimlerle baş başa bırakayım. Mutlu ve huzurlu günler diliyorum.
[nggallery id=3]